28 Aralık 2012

ANKA ve Uzaylı Kaplumbağanın Hikayeleri


Seana ve Ejderha Uçurtması


Anka uzay gemisi ve Uzaylı Kaplumbağa bulutlar arasında süzülürken aynı zamanda şakalaşıp gökyüzüne dolu dolu kahkahalar fırlatıyorlardı. Bu eğlenceli hallerini gören kuşlar Anka’nın etrafında uçuşuyor ve onlara coşkulu ötüşlerle eşlik ediyorlardı.

Birden yanlarında diğerlerinden farklı görünen bir kuş belirdi. Kartala benzeyen bu kuş çok büyük olduğu için diğer bütün kuşların ürküp kaçışmasına neden oldu.

Uzaylı Kaplumbağa biraz daha dikkatli bakınca kuş görünümlü bu şeyin ipin ucuna takılı bir uçurtma olduğunu farketti. Anka ile birlikte ipi takip etmeye başladılar. Bir süre sonra yemyeşil kırların ortasında onlarca çocuğun beraberce uçurtmalar uçurduğunu gördüler. Çocuklardan biri koşarak ve heyecan içinde bağırarak kendilerine doğru geliyordu. Saçları rüzgarda dalgalanarak koşan bu kişi Seana idi!

Birbirlerini ne de çok özlemişlerdi... Seana ve Uzaylı Kaplumbağa sımsıkı kucaklaştılar.

Seana göklerde süzülen rengarenk uçurtmaları göstererek “Bak Uzaylı Kaplumbağa, biz uçurtma uçuruyoruz. Ne kadar güzel değil mi?” dedi.

“Harikasınız, ne güzel uçurtmalar yapmışsınız siz böyle!” diye yanıtladı Uzaylı Kaplumbağa.

Bir anda şaşırıverdi Seana, “Ama bunları biz yapmadık ki... Herkes kendi uçurtmasını kırtasiyeden veya oyuncakçıdan satın aldı.”

Uzaylı Kaplumbağanın yüzündeki gülümseme kocaman bir gülücüğe dönüştü: “Bir fikrim var Seana, hadi sizlerle birlikte uçurtmalar yapalım.”

“Ama ben hiç uçurtma yapmadım ki...” dedi, sesi umutsuzca çıkmıştı.

Üzülüp telaşlanmaya başlayan Seana’ya karşılık Uzaylı Kaplumbağa daha heyecanlı bir gülümseme ile bakıyordu dostunun gözlerine...

“Daha önce yapmış olman gerekmiyor, hayal etmen yeter Seana’cım. Hayal edebildiğin herşeyi başarabilirsin!”

Dostunun bu söylemi karşısında Seana çok sevindi ve coşkuyla bağırdı: “Haydi o zaman, yapalım!”

Bütün çocuklar toplandılar, Uzaylı Kaplumbağa Anka’dan çıkardığı uçurtma çıtaları ile rengarenk kağıtları ve ipleri çocuklara dağıttı. Önce renkli kağıdın uçurtma çıtası üzerine nasıl kaplanacağını anlattı. Sonra kuyruğu uçurtmanın arkasına takmanın denge için ne kadar önemli olduğunu uzun uzun ve detaylı detaylı açıkladı. En sonunda da iplerin uçurtmanın hangi noktalarına bağlanmasının uygun olacağını gösterdi.

Sonra da “Haydi çocuklar, şimdi uçurtmalarınızı hayal edin! Kim ne hayal ederse onu yapıyoruz!” diye haykırdı. Çocuklar zıplayıp sevinç çığlıkları attılar. Küçük bir kız çocuğu Uzaylı Kaplumbağanın yanına geldi ve uğurböceği şeklinde uçurtma yapmak istediğini söyledi. Birlikte kıpkırmızı renkli kağıttan kocaman bir gövde kestiler. Siyah ve büyük benekleri uğur böceğinin üzerine birbir yapıştırdılar. Önüne iki minik anten takıp bir de kuyruğu yapıştırınca çok sevimli bir uğur böceği ortaya çıktı. Küçük kız çok heyecanlandı, uçurtmaya ipleri de bağladıktan sonra ipinden tutarak hızla koşmaya başladı. Uğur böceği uçurtması, yüzünde sevimli gülümseme ile göklerde özgürce dolaşmaya başladı.

Diğer çocuklar da Uzaylı Kaplumbağa’nın yardımıyla uçurtmalar yaptılar. Uğurböceğinin yanısıra, uçak, martı, kaz, köpekbalığı, denizanası, araba, kelebek, gemi şeklinde çeşit çeşit ve rengarenk uçurtmalar yapmayı öğrendiler. Uçurtmasını tamamlayan her çocuk arkadaşları gibi çılgınca koşmaya başlıyor ve aynı zamanda uçurtması da gökyüzündeki renk cümbüşüne katılıyordu.

Sıra Seana’ya geldiğinde, Uzaylı Kaplumbağa nasıl bir uçurtma hayal ettiğini ona da sordu. Seana “Ejderha uçurtması!” deyince her ikisi de çok heyecanlandılar. Öncelikle iri başına göre minicik dişleri olan yeşil bir ejderha yapıp bunu çıtanın üzerine gerdiler. Seana tırtıklı kuyruğu yapmak için kağıdı makasla keserken iyice sabırsızlanmaya başlamıştı. Kuyruğunu takıp ipi de bağlayarak uçurtmayı tamamladılar. Seana sevinçle “Yaşasın! Hayal ettiğim ejderhayı birlikte yaptığımız için çok mutluyum! Çok teşekkür ederim.” Deyip kaplumbağanın boynuna sarıldı. Bir yandan da elindeki uçurtmayı heyecanla sallıyordu.

İşte tam o anda uçurtma elinden kaçıverdi ve ejderha uçurtması büyük bir hızla uçup bulutların arasında kayboluverdi. Seana çılgınca ağlamaya başladı, o kadar emek verdiği uçurtma bir anda parmaklarının arasından kayıp gidivermişti.

Uzaylı Kaplumbağa çevik bir hareketle Anka uzay gemisine bindi ve uçurtmaya doğru uçtu. Rüzgar olduğu için hızla sürüklenen uçurtmanın peşinden gitmek oldukça uzun zaman aldı. Uzaylı Kaplumbağa Seana’nın hala ağladığını düşünüp üzüldü. Bu düşüncenin etkisiyle Anka’nın hızını artırınca, ejderha uçurtmasını yakalamayı da başardılar.

Uçurtmayı yakalayıp Seana’nın olduğu yere geri döndüklerinde onu, kalan malzemelerden yeni bir ejderha uçurtması yaparken buldular. Uçurtmayı çabucak tamamlayıp Uzaylı Kaplumbağaya uzattı.

Uzaylı Kaplumbağa şaşkınlıkla Seana’ya baktı, çok teşekkür etti. Seana ”Anka’ya ve sana güvenim sonsuz Uzaylı Kaplumbağacım. Sizi uçurtmaya doğru uçarken gördüğümde, ejderhayı bana getireceğinize çok emindim. Hemen ağlamaktan vazgeçtim ve ben de size bir sürpriz hazırlayarak teşekkür etmek istedim!”
Seana ve Uzaylı Kaplumbağa Anka’ya bindiler. Ejderhalarını önce göklere, sonra da yıldızlara doğru  uçururken kahkahaları güneşi bile gülümsetiyordu.