Seana ve Ejderha Uçurtması
Anka uzay gemisi ve Uzaylı
Kaplumbağa bulutlar arasında süzülürken aynı zamanda şakalaşıp gökyüzüne dolu
dolu kahkahalar fırlatıyorlardı. Bu eğlenceli hallerini gören kuşlar Anka’nın
etrafında uçuşuyor ve onlara coşkulu ötüşlerle eşlik ediyorlardı.
Birden yanlarında diğerlerinden
farklı görünen bir kuş belirdi. Kartala benzeyen bu kuş çok büyük olduğu için
diğer bütün kuşların ürküp kaçışmasına neden oldu.
Uzaylı Kaplumbağa biraz daha
dikkatli bakınca kuş görünümlü bu şeyin ipin ucuna takılı bir uçurtma olduğunu
farketti. Anka ile birlikte ipi takip etmeye başladılar. Bir süre sonra
yemyeşil kırların ortasında onlarca çocuğun beraberce uçurtmalar uçurduğunu
gördüler. Çocuklardan biri koşarak ve heyecan içinde bağırarak kendilerine
doğru geliyordu. Saçları rüzgarda dalgalanarak koşan bu kişi Seana idi!
Birbirlerini ne de çok
özlemişlerdi... Seana ve Uzaylı Kaplumbağa sımsıkı kucaklaştılar.
Seana göklerde süzülen rengarenk
uçurtmaları göstererek “Bak Uzaylı Kaplumbağa, biz uçurtma uçuruyoruz. Ne kadar
güzel değil mi?” dedi.
“Harikasınız, ne güzel uçurtmalar
yapmışsınız siz böyle!” diye yanıtladı Uzaylı Kaplumbağa.
Bir anda şaşırıverdi Seana, “Ama
bunları biz yapmadık ki... Herkes kendi uçurtmasını kırtasiyeden veya oyuncakçıdan
satın aldı.”
Uzaylı Kaplumbağanın yüzündeki
gülümseme kocaman bir gülücüğe dönüştü: “Bir fikrim var Seana, hadi sizlerle
birlikte uçurtmalar yapalım.”
“Ama ben hiç uçurtma yapmadım
ki...” dedi, sesi umutsuzca çıkmıştı.
Üzülüp telaşlanmaya başlayan
Seana’ya karşılık Uzaylı Kaplumbağa daha heyecanlı bir gülümseme ile bakıyordu
dostunun gözlerine...
“Daha önce yapmış olman
gerekmiyor, hayal etmen yeter Seana’cım. Hayal edebildiğin herşeyi
başarabilirsin!”
Dostunun bu söylemi karşısında
Seana çok sevindi ve coşkuyla bağırdı: “Haydi o zaman, yapalım!”
Bütün çocuklar toplandılar, Uzaylı
Kaplumbağa Anka’dan çıkardığı uçurtma çıtaları ile rengarenk kağıtları ve ipleri
çocuklara dağıttı. Önce renkli kağıdın uçurtma çıtası üzerine nasıl
kaplanacağını anlattı. Sonra kuyruğu uçurtmanın arkasına takmanın denge için ne
kadar önemli olduğunu uzun uzun ve detaylı detaylı açıkladı. En sonunda da
iplerin uçurtmanın hangi noktalarına bağlanmasının uygun olacağını gösterdi.
Sonra da “Haydi çocuklar, şimdi
uçurtmalarınızı hayal edin! Kim ne hayal ederse onu yapıyoruz!” diye haykırdı.
Çocuklar zıplayıp sevinç çığlıkları attılar. Küçük bir kız çocuğu Uzaylı Kaplumbağanın
yanına geldi ve uğurböceği şeklinde uçurtma yapmak istediğini söyledi. Birlikte
kıpkırmızı renkli kağıttan kocaman bir gövde kestiler. Siyah ve büyük benekleri
uğur böceğinin üzerine birbir yapıştırdılar. Önüne iki minik anten takıp bir de
kuyruğu yapıştırınca çok sevimli bir uğur böceği ortaya çıktı. Küçük kız çok heyecanlandı,
uçurtmaya ipleri de bağladıktan sonra ipinden tutarak hızla koşmaya başladı. Uğur böceği
uçurtması, yüzünde sevimli gülümseme ile göklerde özgürce dolaşmaya başladı.
Diğer çocuklar da Uzaylı
Kaplumbağa’nın yardımıyla uçurtmalar yaptılar. Uğurböceğinin yanısıra, uçak, martı,
kaz, köpekbalığı, denizanası, araba, kelebek, gemi şeklinde çeşit çeşit ve
rengarenk uçurtmalar yapmayı öğrendiler. Uçurtmasını tamamlayan her çocuk
arkadaşları gibi çılgınca koşmaya başlıyor ve aynı zamanda uçurtması da gökyüzündeki
renk cümbüşüne katılıyordu.
Sıra Seana’ya geldiğinde, Uzaylı
Kaplumbağa nasıl bir uçurtma hayal ettiğini ona da sordu. Seana “Ejderha
uçurtması!” deyince her ikisi de çok heyecanlandılar. Öncelikle iri başına göre
minicik dişleri olan yeşil bir ejderha yapıp bunu çıtanın üzerine gerdiler.
Seana tırtıklı kuyruğu yapmak için kağıdı makasla keserken iyice
sabırsızlanmaya başlamıştı. Kuyruğunu takıp ipi de bağlayarak uçurtmayı
tamamladılar. Seana sevinçle “Yaşasın! Hayal ettiğim ejderhayı birlikte
yaptığımız için çok mutluyum! Çok teşekkür ederim.” Deyip kaplumbağanın boynuna
sarıldı. Bir yandan da elindeki uçurtmayı heyecanla sallıyordu.
İşte tam o anda uçurtma elinden
kaçıverdi ve ejderha uçurtması büyük bir hızla uçup bulutların arasında kayboluverdi.
Seana çılgınca ağlamaya başladı, o kadar emek verdiği uçurtma bir anda
parmaklarının arasından kayıp gidivermişti.
Uzaylı Kaplumbağa çevik bir
hareketle Anka uzay gemisine bindi ve uçurtmaya doğru uçtu. Rüzgar olduğu için hızla
sürüklenen uçurtmanın peşinden gitmek oldukça uzun zaman aldı. Uzaylı
Kaplumbağa Seana’nın hala ağladığını düşünüp üzüldü. Bu düşüncenin etkisiyle Anka’nın
hızını artırınca, ejderha uçurtmasını yakalamayı da başardılar.
Uçurtmayı yakalayıp Seana’nın
olduğu yere geri döndüklerinde onu, kalan malzemelerden yeni bir ejderha
uçurtması yaparken buldular. Uçurtmayı çabucak tamamlayıp Uzaylı Kaplumbağaya uzattı.
Uzaylı Kaplumbağa şaşkınlıkla
Seana’ya baktı, çok teşekkür etti. Seana ”Anka’ya ve sana güvenim sonsuz Uzaylı
Kaplumbağacım. Sizi uçurtmaya doğru uçarken gördüğümde, ejderhayı bana
getireceğinize çok emindim. Hemen ağlamaktan vazgeçtim ve ben de size bir
sürpriz hazırlayarak teşekkür etmek istedim!”
Seana ve Uzaylı Kaplumbağa
Anka’ya bindiler. Ejderhalarını önce göklere, sonra da yıldızlara doğru uçururken kahkahaları güneşi bile
gülümsetiyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder